19 Mayıs 2016 Perşembe

Birden mahcup oldum; o kadar sıkı sarıldığım için



Denize dokunmak istiyordum. Hatta daha fazlasını istiyordum; ama
müsait değildim. Ayakkabılarımı elime aldım; suların tenimle dansını
hissederek taradım kumsalı boylu boyunca. Su almak için en yakın
büfeye doğru gittim. Elimi uzattığımda, bir elin elime dokunduğunu
hissettim. Başımı kaldırdığımda Mustafa’nın keskin, heyecanlı, coşku
dolu bakışıyla karşılaştım. Allah’ım nasıl mutlu olmuştum? “Mustafa”
derken, sesli mi sesiz mi dedim, hâlâ farkında değildim. Boynuna
sarıldım; öyle sıkı, öyle bendendi ki... Sonra geri adım atıp, incelemeye
başladım. Bakışlarından kurtulabilirsem devam edecektim; ama
takılı kalmıştım. Mustafa’ydı bu! Mahallemin yaramaz çocuğu, hep
hayatımda yer alan Mustafa’ydı işte. Çocuk değildi; hatta çok büyüktü;
erkekti... Birden mahcup oldum; o kadar sıkı sarıldığım için. Küçücük
kalmıştım yanında.
Başımı kaldırdım ve aynı anda birbirimize aynı soruyu sorduk:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder